Arapça Ve Türkçe Kısa Dualar

Kısa dualardan oluşan harika bir koleksiyon. konuya göre kategorize edilmiştir. Arapça ve Türkçe olarak yazılmıştır.
Dua, insanların yüzyıllardır başvurduğu manevi bir araçtır.
Bu makalede, “Kısa Dualar” konusu ele alınacak. Günlük hayatta sıkça karşılaşılan stres, sınav kaygısı, sağlık sorunları gibi durumlarda kullanılabilecek kısa duaların yanı sıra ibadet sırasında okunabilecek dualar da incelenecek.

Arapça ve türkçe kısa dualar

Kısa güzel dualar

يَاۤ أُنْسَ كُلِّ مُسْتَوْحِشٍ غَرٔيبٍ
Ey kimsesi olmayan garibin munisi!

وَ يَا فَرَجَ كُلِّ مَكْرُوبٍ كَئٔيبٍ
Ey her gamlı tasalının ferahlığı!

وَ يَا غَوْثَ كُلِّ مَخْذُولٍ فَرٔيد
Ey yardımsız bırakılmış yalnızların imdadı!

وَ يَا عَضُدَ كُلِّ مُحْتَاجٍ طَرٔيدٍ
Ey dışlanmış muhtaçların destekçisi.

أَنْتَ الَّذي جَعَلْتَ لِكُلِّ مَخْلُوقٍ فٔي نِعَمِكَ سَهْمًا
Sen, her yaratığa nimetlerinden bir pay ayıransın.

وَ أَنْتَ الَّذي اتَّسَعَ الْخَلَاۤئِقُ كُلُّهُمْ فٔي وُسْعِهِ
Sen, rahmetinin genişliğine bütün yaratıkların sığdığı Zat-ı Kibriya’sın.

وَ أَنْتَ الَّذي لَا يَرْغَبُ فٔي جَزَاۤءِ مَنْ أَعْطَاهُ
Sen, ihsanda bulunduğundan karşılık beklemeyensin.

إِلٰهٔي لَا تُخَيِّبْ مَنْ لَا يَجِدُ مُعْطِيًا غَيْرَك
İlâhî! Senden başka ihsanda bulunacak birini tanımayanın ümidini boşa çıkarma.

وَ لَا تَخْذُلْ مَنْ لَا يَسْتَغْنٔي عَنْكَ بِأَحَدٍ دُونَكَ
Senden başka ihtiyacını giderecek birini bilmeyeni yardımsız bırakma.

Kısa tövbe duası

أَللهُمَّ يَا مَنْ بِرَحْمَتِهِ يَسْتَغٔيثُ الْمُذْنِبُونَ
Allah’ım! Ey rahmetinden günahkârların medet umduğu!

وَ يَا مَنْ إِلٰى ذِكْرِ إِحْسَانِهِ يَفْزَعُ الْمُضْطَرُّونَ
Ey darda kalanların ihsanını anmaya sığındığı!

وَ يَا مَنْ لِخٔيفَتِهِ يَنْتَحِبُ الْخَاطِئُونَ
Ey korkusundan hatalıların şiddetle ağladığı!

أَنْتَ الَّذي وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَحْمَةً وَ عِلْمًا
Sen, rahmeti ve ilmiyle her şeyi kuşatansın.

وَ أَنْتَ الَّذي عَفْوُهُ أَعْلٰى مِنْ عِقَابِهِ
Sen, affı cezalandırmasından üstün olansın.

وَ أَنْتَ الَّذي تَسْعٰى رَحْمَتُهُ أَمَامَ غَضَبِهِ
Sen, rahmeti gazabının önünde koşansın.

وَأَنْتَ الَّذي عَطَاؤُهُ أَكْثَرُ مِنْ مَنْعِهِ
Sen, ihsanı eli boş geri çevirmesinden çok olansın.

وَ أَنْتَ الَّذي لَا يُفْرِطُ فٔي عِقَابِ مَنْ عَصَاهُ
Sen, kendisine karşı geleni cezalandırmakta aşırı gitmeyensin.

إِلٰهٔي لَا تُعْرِضْ عَنّٔي وَ قَدْ أَقْبَلْتُ عَلَيْكَ
İlâhî! sana gelmişken benden yüz çevirme.

وَ لَا تَحْرِمْنٔي وَ قَدْ رَغِبْتُ إِلَيْكَ
Senden dilemişken beni yoksun bırakma.

وَ لَا تَجْبَهْنٔي بِالرَّدِّ وَ قَدِ انْتَصَبْتُ بَيْنَ يَدَيْكَ
Dikilip önünde durmuşken alnıma vurarak beni geri çevirme.

arapça dualar

أَنْتَ الَّذي وَصَفْتَ نَفْسَكَ بِالرَّحْمَةِ، فَارْحَمْنٔي
Sen, kendini merhametle vasıflandırmışsın. O hâlde, bana merhamet et.

وَ أَنْتَ الَّذي سَمَّيْتَ نَفْسَكَ بِالْعَفْوِ فَاعْفُ عَنّٔي
Sen, kendini affedicilikle adlandırmışsın. O hâlde beni affet.

قَدْ تَرى يَاۤ إِلٰهٔي فَيْضَ دَمْعٔي مِنْ خٔيفَتِكَ
İlâhî! Korkundan akan gözyaşlarımı,

وَ وَجٔيبَ قَلْبٔي مِنْ خَشْيَتِكَ، وَانْتِفَاضَ جَوَارِحٔي مِنْ هَيْبَتِكَ
haşyetinden çarpan kalbimi ve heybetinden titreyen bedenimi görüyorsun.

كُلُّ ذٰلِكَ حَيَاۤءٌ مِنْكَ لِسُوۤءِ عَمَلٔي، وَ لِذٰلِكَ خَمَدَ صَوْتٔي عَنِ الْجَأْرِ إِلَيْكَ، وَ كَلَّ
لِسَانٔي عَنْ مُنَاجَاتِكَ
Bütün bunlar, yaptıklarımdan dolayı senden duyduğum utançtandır. Bu yüzden sana yalvarırken sesim kısık, seni çağırırken dilim tutuktur.

يَاۤ إِلٰهٔي فَلَكَ الْحَمْدُ، فَكَمْ مِنْ عَاۤئِبَةٍ سَتَرْتَهَا عَلَيَّ فَلَمْ تَفْضَحْنٔي
Ey Tanrım! Hamd sana mahsustur. Nice ayıbımı örtüp beni rüsva etmedin.

وَ كَمْ مِنْ ذَنْبٍ غَطَّيْتَهُ عَلَيَّ فَلَمْ تَشْهَرْنٔي
Nice günahlarımı gizleyip beni teşhir etmedin.

وَ كَمْ مِنْ شَاۤئِبَةٍ أَلْمَمْتُ بِهَا فَلَمْ تَهْتِكْ عَنّٔي سِتْرَهَا، وَ لَمْ تُقَلِّدْنٔي مَكْرُوهَ شَنَارِهَا
Nice çirkin işler işledim, ama sen onların üzerindeki perdeyi açmadın; onların çirkinlik ve rezillik gerdanlığını boynuma takmadın;

أَللهُمَّ وَ هٰذِهِ رَقَبَتٔي قَدْ أَرَقَّتْهَا الذُّنُوبُ أَعْتِقْهَا بِعَفْوِكَ
Allah’ım! İşte boynum; günahların kölesi olmuş. O hâlde, (günahlarımı) affederek beni bu kölelikten kurtar.

وَ هٰذَا ظَهْرٔي قَدْ أَثْقَلَتْهُ الْخَطَايَا، خَفِّفْ عَنْهُ بِمَنِّكَ
Ve işte sırtım; hataların ağırlığı altında ezilmiş. O hâlde, lütf u kereminle yükümü hafiflet.

إِلهي فَإِذْ قَدْ تَغَمَّدْتَني بِسِتْرِكَ فَلَمْ تَفْضَحْني
Ama yine de sen, ey Tanrım, rahmetinle beni kuşatıp günahlarımı açığa vurarak beni rüsva etmiyorsun

وَ تَأَنَّيْتَني بِكَرَمِكَ فَلَمْ تُعَاجِلْنٔي
kereminle bana fırsat tanıyıp beni hemen cezalandırmıyorsun,

وَ حَلُمْتَ عَني بِتَفَضُّلِكَ فَلَمْ تُغَيِّرْ نِعْمَتَكَ عَلَيَّ
ve lütfunla bana yumuşak davranıp nimetlerini elimden almıyor,

وَقِنِي مِنَ الْمَعاصي، وَاسْتَعْمِلْني بِالطّاعَةِ، وَارْزُقْني حُسْنَ الاِْنابَةِ، وَطَهِّرْني بِالتَّوْبَةِ
Allah’ım! beni günahlardan koru; itaatine muvaffak kıl; (sana doğru) güzel bir dönüşü bana nasip eyle; tövbeyle beni temizle;

Kısa Şükür Duası

اَلْحَمْدُ للِٕهِ الْأَوَّلِ بِلَاۤ أَوَّلٍ كَانَ قَبْلَهُ، وَالْآخِرِ بِلَا آخِرٍ يَكُونُ بَعْدَهُ
Hamd Allah’a ki ilktir, ondan önce bir ilk yoktur; sondur, ondan sonra bir son yoktur

arapça kısa dua

اَلْحَمْدُ للِٕهِ الَّذٔي قَصُرَتْ عَنْ رُؤْيَتِهِ أَبْصَارُ النَّاظِرٔينَ، وَ عَجَزَتْ عَنْ نَعْتِهِ أَوْهَامُ الْوَاصِفٔينَ
Hamd Allah’a ki gözler onu görmekten, tahayyüller (vehimler) onu nitelemekten âcizdir.

اَلْحَمْدُ للِٕهِ الَّذٔي اِبْتَدَعَ بِقُدْرَتِهِ الْخَلْقَ ابْتِدَاعًا، وَاخْتَرَعَهُمْ عَلٰي مَشِيَّتِهِ اخْتِرَاعًا
Hamd Allah’a ki kudretiyle yaratıkları örneksiz olarak yarattı; dileği doğrultusunda onları icat etti.

وَالْحَمْدُ لله عَلَى مَا عَرَّفَنا مِنْ نَفْسِهِ وَأَلْهَمَنَا مِنْ شُكْرِهِ
Hamd Allah’a ki, kendisini bize tanıttı; şükrünü bize ilham etti;

وَالْحَمْدُ للهِ الَّذِي اخْتَارَ لَنَا مَحَاسِنَ الْخَلْقِ ، وَأَجرى عَلَيْنَا طَيِّبَاتِ الرِّزْقِ وَجَعَلَ لَنَا الفَضِيلَةَ بِالْمَلَكَةِ عَلَى جَمِيعِ الْخَلْقِ
Ve Hamd Allah’a ki, yaratılışın güzelliklerini bizim için seçti; temiz rızkları bizim için çıkardı; verdiği güçle bizi bütün yaratıklarından üstün kıldı.Böylece

وَالْحَمْدُ للهِ الَّذِي رَكَّبَ فِينَا آلاَتِ الْبَسْطِ. وَجَعَلَ لَنَا أدَوَاتِ الْقَبْضِ
Ve hamd Allah’a ki, bizde açılma ve kasılma araçları bıraktı;

،وَالْحَمْدُ للهِ الَّذِي دَلَّنَا عَلَى التَّوْبَةِ، الَّتِي لَمْ نُفِدْهَا إلاّ مِنْ فَضْلِهِ
Ve hamd Allah’a ki, bize tövbe yolunu gösterdi;onun lütuf ve fazlı olmasaydı, kesinlikle buna hak kazanamazdık.

وَ الْحَمْد للهِ بِكُلِّ مَا حَمِدَهُ بِهِ أدْنَى مَلائِكَتِهِ إلَيْهِ وَ أَكْرَمُ خَلِيقَتِهِ عَلَيْهِ، وَأرْضَى حَامِدِيْهِ لَدَيْهِ
Ve hamd Allah’a; meleklerinden ona en yakın olanının, yaratıklarından katında en değerli olanının ve indinde kendisine hamdedenlerin en beğenileninin ona hamdettiği bütün hamdlarla, onu övdüğü bütün övgülerle.

وَ الْحَمْد للهِ بِكُلِّ مَا حَمِدَهُ بِهِ أدْنَى مَلائِكَتِهِ إلَيْهِ وَ أَكْرَمُ خَلِيقَتِهِ عَلَيْهِ، وَأرْضَى حَامِدِيْهِ لَدَيْهِ
Ve hamd Allah’a; meleklerinden ona en yakın olanının, yaratıklarından katında en değerli olanının ve indinde kendisine hamdedenlerin en beğenileninin ona hamdettiği bütün hamdlarla, onu övdüğü bütün övgülerle.

اللَّهُمَّ أَوْجِدْنِي حَلاوَةَ الْعَافِيَةِ،
وَ أَذِقْنِي بَرْدَ السَّلامَةِ،
Allah’ım! sağlığın tatlılığını bana göster;
selâmetin serinliğini bana tattır

اعلانات مماثلة

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu