Arapça Ve Türkçe Zalimden hakkını almak için dua
Dua, insan ve Allah arasındaki iletişim yolu olarak kabul edilir ve tüm durumlarda ve koşullarda inananlar tarafından kullanılır. Maddi isteklerle sınırlı değildir, ancak tüm alanlarda kullanılabilir, hatta zalimlerden kurtulmak için bile kullanılabilir.
Burada haksızlıklara karşı dua etmek için Türkçe ve Arapça olarak yazılmış bir dua bulacaksınız.
Arapça Ve Türkçe Zalimden hakkını almak için dua
يا مَنْ لا يَخْفى عَلَيْهِ أَنْباءُ الْمُتَظَلِّمينَ
Ey zulümden şikâyetçi olanların hâlinden haberdar olan!
وَيا مَنْ لايَحْتاجُ في قَصَصِهِمْ إِلى شَهاداتِ الشّاهِدينَ
Ey onların başlarına gelenlerden haberdar olabilmek için tanıkların tanıklıklarına ihtiyacı olmayan!
وَ يا مَنْ قَرُبَتْ نُصْرَتُهُ مِنَ الْمَظْلُومينَ
Ey yardımı mazlumlara yakın olan!
ويا مَنْ بَعُدَ عَوْنُهُ عَنِ الظّالِمينَ
Ve ey desteği zalimlerden uzak olan (yüce Allah)!
قَدْ عَِلمْتَ يا إِلهي ما نالَني مِنْ «فُلانِ بْن فُلان» مِمّا حَظَرْتَ وَانْتَهَكَهُ مِنّي مِمّا حَجَزْتَ عَلَيْهِ، بَطَراً في نِعْمَتِكَ عِنْدَهُ، وَاغْتِراراً بِنَكيرِكَ عَلَيْهِ
Verdiğin nimetlerin şımarıklığıyla ve yaptıklarından dolayı kendisini hemencecik cezalandırmamana aldanarak falan oğlu filanın bana yaptığı haksızlığı, hakareti gördün, bildin.
أَللّهُمَّ فَصَلِّ عَلى مُحمَّد وَآلِهِ، وَخُذْ ظالِمي وَعَدُوّي عَنْ ظُلْمي بِقُوَّتِكَ
Allah’ım! Muhammed ve Âline salât eyle ve kuvvetinle, bana zulmedeni ve düşmanımı bana zulmetmekten alıkoy;
وَافْلُلْ حَدَّهُ عَنّي بِقُدْرَتِكَ
kudretinle, onun bana karşı düşmanlığının keskinliğini kır;
وَاجْعَلْ لَهُ شُغْلاً فيما يَليهِ، وَعَجْزاً عَمّا يُناويهِ
(benimle uğraşmaya zaman bulmayacak şekilde) onu meşgul et ve onu düşmanlarına karşı âciz, güçsüz kıl.
أَللّهُمَّ وَصَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ
Allah’ım! Muhammed ve Âline salât eyle
وَلا تُسَوِّغْ لَهُ ظُلْمي
ve bana zulmetmeyi düşmanıma kolaylaştırma;
وَأَحْسِنْ عَلَيْهِ عَوْني
ona karşı bana güzel yardımını esirgeme;
وَاعْصِمْني مِنْ مِثْلِ أَفْعالِهِ
onun gibi davranmaktan beni koru
وَلا تَجْعَلْني في مِثْلِ حالِهِ
ve beni onun düştüğü duruma düşürme.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ
Allah’ım! Muhammed ve Âline salât eyle
وَأَعِدْني عَلَيْهِ عَدْوىً حاضِرَةً، تَكُونُ مِنْ غَيْظي بِهِ شِفاءً، وَمِنْ حَنَقي عَلَيْهِ وَفاءً
ve düşmanıma olan öfkemin şifası, ona duyduğum kinin yatıştırıcısı olarak ona karşı bana peşin bir imdatta bulun.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ
Allah’ım! Muhammed ve Âline salât eyle
وَعَوِّضْني مِنْ ظُلْمِهِ لي عَفْوَكَ، وَأَبْدِلْني بِسُوءِ صَنيعِهِ بي رَحْمَتَكَ
ve düşmanım tarafından uğradığım zulme karşılık affını, gördüğüm kötü muameleye karşılık da rahmetini hâlime şamil kıl.
فَكُلّ مَكْرُوه جَلَلٌ دُونَ سَخَطِكَ، وَكُلُّ مَرْزِئَة سَواءٌ مَعَ مَوْجِدَتِكَ
Çünkü, gazabının dışında, hoşlanılmayacak her şey küçüktür; öfkenin yanında, başa gelecek her musibet aynıdır.
أَللّهُمَّ فَكَما كَرَّهْتَ إِلَىّ أَنْ أُظْلَمَ
Allah’ım! Zulme uğramamı bana sevdirmediğin gibi,
فَقِني مِنْ أنْ أظْلِمَ
zulmetmekten de koru beni.
أللّهُمَّ لا أَشكُو إِلى أَحَد سِواكَ
Allah’ım! Senden başka kimseye şikâyette bulunmam.
وَلا أَسْتَعينُ بِحاكِم غَيْرِكَ، حاشاكَ
Senin dışında hiçbir hükümdardan yardım istemem. Pak ve münezzehsin sen!
فَصَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ
O hâlde, Muhammed ve Âline salât eyle
وَصِلْ دُعائي بِالاِْجابَةِ
ve duamı icabetle buluştur;
وَاقْرِنْ شِكايَتي بِالتَّغْييرِ
şikâyetimi durumumda değişiklik yaparak ortadan kaldır.
أَللّهُمَّ لا تَفْتِنّي بِالْقُنُوطِ مِنْ إِنْصافِكَ
Allah’ım! Adaletinden ümidimi yitirmekle beni imtihan etme.
وَلا تَفْتِنْهُ بِالاَْمْنِ مِنْ إِنْكارِكَ فَيُصِرَّ عَلى ظُلْمي، وَيُحاصِرَني بِحَقّي
Hasmımı da bana zulmetmeyi sürdürmeye ve hakkımı elimden almaya teşvik olacak şekilde cezalandırmandan emin kılmakla sınama.
وَعَرِّفْهُ عَمّا قَليل ما أَوْعَدْتَ الظّالِمينَ
Onu, en kısa zamanda zalimlere vadettiğin cezayla tanıştır.
وَعَرِّفْني ما وَعَدْتَ مِنْ إِجابَةِ الْمُضْطَرِّينَ
Beni, zorda kalanlara söz verdiğin imdadınla buluştur.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ
Allah’ım! Muhammed ve Âline salât eyle
وَوَفِّقْني لِقَبُولِ ما قَضَيْتَ لي وَعَلَىَّ
ve beni yararıma ve zararıma olan hükmü kabul etmeye muvaffak et.
وَرَضِّني بِما أَخَذْتَ لي وَمِنّي
Beni, bana verdiğine de, benden aldığına da razı kıl.
وَاهْدِني لِلَّتي هِىَ أَقْوَمُ، وَاسْتَعْمِلْني بِما هُوَ أَسْلَمُ
Bana, en doğru olanı göster ve (hiçbir tehlikesi olmayan) en salim işe ata.
أَللّهُمَّ وَإِنْ كانَتِ الْخِيَرَةُ لي عِنْدَكَ في تَأْخيرِ الاَْخْذِ لي
Allah’ım! Şayet bana zulmeden adamdan hakkımı ve intikamımı almayı,
وَتَرْكِ الاِْنْتِقامِ مِمَّنْ ظَلَمَني، إِلى يَوْمِ الْفَصْلِ، وَمَجْمَعِ الْخَصْمِ
hasımların bir araya getirilip aralarında kesin hüküm verileceği güne (kıyamete) ertelemeyi benim için seçmiş isen,
فَصَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ
o zaman Muhammed ve Âline salât eyle
وَأَيِّدْني مِنْكَ بِنِيَّة صادِقَة، وَصَبْر دائِم
ve samimî bir azim ve sürekli bir sabırla bana yardım et;
وَأَعِذْني مِنْ سُوءِ الرَّغْبَةِ، وَهَلَعِ أَهْلِ الْحِرْصِ
kötü arzulardan, tamah ehlinin ihtirasından beni uzak tut;
وَصَوِّرْ في قَلْبي مِثالَ مَا ادَّخَرْتَ لي مِنْ ثَوابِكَ، وَأَعْدَدْتَ لِخَصْمي مِنْ جَزائِكَ وَعِقابِكَ
(ahirette) benim için biriktirdiğin sevabı, düşmanım için hazırladığın azabı gönlümde canlandır;
وَاجْعَلْ ذلِكَ سَبَباً لِقَناعَتي بِما قَضَيْتَ، وَثِقَتي بِما تَخَيَّرْتَ
bunu hükmettiğinle yetinmeme, seçtiğine güvenmeme sebep kıl.
آمينَ رَبَّ الْعالَمينَ، إِنَّكَ ذُو الْفَضْلِ الْعَظيمِ، وَأَنْتَ عَلى كُلِّ شَىْء قَديرٌ
Âmin, ya Rabb’el-âlemin. Hiç kuşkusuz, sen büyük lütuf sahibisin ve sen her şeye kadirsin.
14